Bu sayımızda tanıtacağımız kitap, her ne kadar biyolojik atıksu arıtma sistemlerinin proses yönetimini ağırlık noktası olarak almış olsa da aslında “Analiz”le ilgili...
Kitabın adı “Biyolojik Arıtma Sistemlerinde Atıksu Mikrobiyolojisi ve Mikrobiyolojik Analizlerle Proses Yönetimi”. Alt başlığıysa “Atıksu Arıtma Tesisi İşletmecileri için El Kitabı”. Yazarları Nilay Barlas Turan ile Gülşen Altuğ olan 120 sayfalık kitap geçtiğimiz aylarda Bilig Döngüsel Hizmetler (www.biligdongusel.com) tarafından yayınlandı.
Bilindiği üzere atıksu arıtma tesislerinin işletimi ve kontrolü esas olarak kimyasal analizlerle yürütülüyor. Bu, özellikle kimyasal arıtma sistemlerinde bir zorunluluk. Fakat biyolojik atıksu arıtımı ek bir olanak daha sunuyor: “Mikrobiyolojik Analizler”. İşte kitap, mikroskobik mikrobiyolojik analizlerin nasıl yapılacağını ve elde edilecek sonuçların nasıl yorumlanacağını ayrıntılı bir şekilde ve örneklemelerle destekleyerek anlatıyor.
Kitaptan öğrendiğimize göre, özellikle Avrupa ve Amerika’da atıksu arıtma sistemlerinin takibinde kimyasal analizlerin yanında mikrobiyolojik analizlerin de kullanılması oldukça yaygın. Çünkü mikrobiyolojik analizlerin, işleyen atıksu arıtma sistemlerini anlamada ve sistemler bozulmadan gerekli önlemlerin alınmasında çok önemli bir işlevi var.
Peki ülkemizde durum ne? Kitabın girişinden alıntı yaparsak, “Ülkemizde bu konunun önemi ne yazık ki henüz gerektiği ölçüde kavranamamıştır.
Bu kitap günümüzde birçok işletmenin laboratuvarlarında kullanılmadan ‘tozlanan’ mikroskopların hayata geçirilmesinin önemine yönelik veriler paylaşmaktadır”. İşte bu yüzden, dünyada olduğu gibi ülkemizde de atıksu içerisinde mevcut mikroorganizma tiplerinin ve birbirleriyle olan ilişkilerinin yorumlanmasının öneminin daha iyi kavranması, işletmeyi yürüten mühendislerin ve operatörlerin biyolojik atıksu arıtma tesislerini biyolojik açıdan daha yakından gözleyip anlayabilmeleri amacıyla hazırlanmış bu kitap.
Kitabın ilk bölümlerinde biyolojik atıksu arıtma sistemlerindeki bakteriler, indikatör mikroorganizmalar ve atıksudaki anlamları üzerine ayrıntılı bilgiler yer alıyor. Daha sonraki bölümlerdeyse biyolojik atıksu arıtma tesislerinde yaşanan problemler ve bu problemlerin tanımlanmasında ipuçları veriliyor. Buradaki başlıklar: Hareketli Bakteriler, Tetradlar, Toksisiste, Flok Oluşumundaki Bozukluklar, Köpük Oluşumu, Şişkin Çamur ve Çökelme Problemleri. Son bölümde ise mikrobiyolojik analizler ile proses yönetimi (ki kitabın en önemli ve vurucu bölümü bu olsa gerek) farklı endüstri kuruluşlarına ait atıksu sorunlarına örnekler, mikrobiyolojik analiz sonuçlarının yorumlanması ve çözüm önerileri, renkli resimler eşliğinde sunuluyor.
Tüm yapılanmaları arasında sinerji kavramını belki de en üst düzeyde gerçekleştiren Almanların atıksu konusunda da bilindiği gibi esaslı bir derneği(!) var: “DWA / Atıksu Teknik Birliği Derneği” (Eski adı ATV). Bu yapıların etki faktörü o kadar yüksek ki dünyada atıksu arıtma boyutlandırmalarının çoğu onların belirledikleri çerçevelerde gerçekleştiriliyor: “ATV 131”. Biyolojik arıtma tasarımı için artık uluslararası bir standarda dönüşmüş durumda. İşte eski adıyla ATV, yeni adıyla DWA, pratik uygulamalara dönük çok güzel yayınlar da yapıyor. Ülkemizde bu noktada önemli eksiklikler var. Bu yüzden bu sayımızda tanıtımını yaptığımız kitabın öncelikle atıksu arıtma tesisi işletmecilerine yapacağı katkıyı önemsiyoruz. Çünkü kitap, atıksu arıtım proseslerinin kontrolünde bugüne kadar var olan kimyasal analizlere ek olarak yepyeni bir bakış açısı getiriyor.